VE
o gün Debora ve Abinoam oğlu Barak terennüm edip dediler:
2.
Reisler İsrailde reislik ettikleri için, Kavm gönüllü olarak kendini verdiği
için; RABBİ takdis edin.
3.
Ey kırallar, dinleyin; ey emîrler, kulak verin; RABBE ben, ben terennüm
edeceğim; İsrailin Allahı RABBE taganni edeceğim.
4.
Ya RAB, Seirden çıktığın zaman, Edom kırından ilerlediğin zaman, Yer titredi,
gökler de damlattılar, Evet, bulutlar su damlattılar.
5.
RABBİN önünde dağlar, O Sina da, İsrailin Allahı RABBİN önünde sarsıldı.
6.
Anat oğlu Şamgarın günlerinde, Yaelin günlerinde, kervanların ardı kesildi, Ve
yolcular sapa yollardan giderlerdi.
7.
İsrailde hâkimlerin ardı kesilmişti, Ben, ana olarak İsrailde kalkıncıya kadar,
Ben, Debora, kalkıncıya kadar onların ardı kesilmişti.
8.
Yeni ilâhlar seçtiler; O zaman kapılarda cenk vardı; İsrailde, kırk bin
arasında, Kalkan yahut mızrak görüldü mü?
9.
Yüreğim İsraile hükmedenlere, Kavm arasında gönüllü olarak kendilerini
verenleredir; RABBİ takdis edin.
10.
Ey beyaz eşeklere binenler, Ey halılar üzerinde oturanlar, Ve ey yolda
yürüyenler, söyliyin.
11.
Ok atanların gürültüsünden uzakta, su çektikleri yerlerde, Orada RABBİN doğru
işlerini, İsrailde saltanatının doğru işlerini anlatacaklar. O zaman RABBİN
kavmı kapılara indiler.
12.
Uyan, ey Debora, uyan; Uyan, uyan, ilâhi oku; Kalk, ey Barak, ve ey Abinoam
oğlu, esirlerini götür.
13.
O zaman eşrafın ve kavmın artakalanı indi; RAB benim için yiğitlere karşı indi.
14.
Efraimden Amalekte kökleşenler, Senin ardınca, ey Benyamin, senin adamların
arasında; Makirden hükmedenler, Ve Zebulundan serdar asasını taşıyanlar
indiler.
15.
Ve İssakar reisleri Debora ile idiler; İssakar nasılsa, Barak da öyle idi; Onun
ardınca vadiye saldırıldılar. Ruben çayları yanında, yürekten büyük müzakereler
oldu.
16.
Sürülere kaval çalınmasını dinlemek için, Ağıllar arasında niçin oturdun? Ruben
çayları yanında, yürekten büyük müşavereler oldu.
17.
Gilead Erden ötesinde oturdu; Ve niçin Dan gemilerde kaldı? Aşer deniz
kıyısında istirahat etti, Ve kendi çaylarının yanında oturdu.
18.
Meydanın yüksek yerlerinde Zebulun ile Naftali, Canlarını ölüm tehlikesine atan
bir kavmdı.
19.
Kırallar gelip cenkettiler; Taanakta, Megiddo suları yanında, O zaman Kenân
kıralları cenkettiler; Gümüş çapulu almadılar.
20.
Yıldızlar göklerden cenkettiler, Siseraya karşı medarlarından cenkettiler.
21.
Kişon ırmağı, o kadim ırmak, Kişon ırmağı onları sürüp götürdü. Ey canım,
kuvveti ayak altına aldın.
22.
O zaman atların şahlanmasından, kuvvetlilerinin şahlanmasından, At tırnakları
yere damga vurdular.
23.
RABBİN meleği dedi: Meroza lânet edin, Onun halkına ağır lânetle lânet edin, Çünkü
RABBİN yardımına, Yiğitlere karşı RABBİN yardımına gelmediler.
24.
Kenî Heberin karısı Yael, Kadınlar arasında ziyadesile mubarek olsun; Çadır
kadınları arasında ziyadesile mubarek olsun.
25.
Su istedi, Yael ona süt verdi; Beylerin çamçağında ayran sundu.
26.
Elini kazığa, Ve sağ elini işçilerin tokmağına saldı; Ve tokmakla Siserayı
vurdu, başını ezdi; Ve kırıp şakaklarından deldi geçirdi.
27.
Ayakları dibine çöktü, düşüp yattı; Ayakları dibine çöktü, düştü; Çöktüğü yere
cansız düştü.
28.
Siseranın anası, kafes arkasından, Pencereden baktı, ve bağırdı: Niçin onun
cenk arabası o kadar ağır geliyor? Niçin arabalarının yürüyüşü gecikiyor?
29.
Hikmetli kadınları ona cevap verdiler, O da kendi kendine cevap verdi:
30.
Her yiğide birer, ikişer kız, Sisera için boyalı esvap çapulu, İşlenmiş boyalı
esvap çapulu, Çapul olarak boynu için iki yanı işlenmiş boyalı esvap, Çapul
malını bulup paylaşmadılar mı?
31.
Ya RAB, bütün düşmanların böyle yok olsunlar; Fakat seni sevenler kuvvetinde
doğan güneş gibi olsunlar. Ve memleket kırk yıl rahat etti.